Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 28 Mayıs sonrası değişen ekonomi politikaları ile net döviz pozisyonunda artışa geçerken, TCMB, dolar tarafında ‘alıcı’ konumuna gelmişti.
Atılan bu adımlar, mevcut döviz borcunu azaltırken, 31 Mart seçimleri öncesinde TCMB yeniden seçim ekonomisine geçerek rezervlerinde büyük bir erime yaşadı.
4 Nisan tarihi itibarıyla döviz pozisyonunda yeniden artış yaşanan Merkez Bankası, 10.45 milyar TL alım yaparak net pozisyonda -64.2 milyar dolara ulaştı. Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerin ardından aniden artış gösteren dolar kuruna benzer olarak, birçok yatırımcı yeniden dolar/TL paritesinde büyük yükseliş beklerken, 1 Nisan itibarıyla dolar kurunda yaşanan düşüşler, yılın geri kalanında dolar kurunda yaşanacaklar için öngörüde bulunmasına neden oldu.
Çok sayıda ekonomist, dolar/TL paritesinin yıl sonunda 40 liraya kadar yükseleceğini düşünse de, bu artışın geçen seçimlere benzer olarak ani kur ataklarına neden olması beklenmiyor.
MERKEZ’İN İLK HEDEFİ KKM’Yİ SONLANDIRMAK
TCMB’nin ilerleyen aylarda enflasyon verilerinin beklenenin üstünde gelmemesi halinde yeni bir faiz artırımına gitmesi beklenmezken, Türkiye’de mevcut politika faizinin aylarca yüzde 50 seviyesinde tutulacağı düşünülmekte.
Merkez Bankası, bu süreçte atacağı adımlar ile bir yandan döviz tarafında alım hamlelerini sürdürmeyi amaçlarken, bir yandan da halihazırda 74 milyar dolara kadar inen Kur Korumalı Mevduat (KKM) havuzundaki paranın tamamen erimesini sağlamaya çalışacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KKM’nin sıfırlanması için yıl sonunu işaret ederken, uygulamada yaşanan tasfiyeyi sağlıklı şekilde yürütebilmek için kısa sürede TCMB tarafından yeni döviz alımları yapılması bekelniyor.
