Ölümcül kene virüsüne karşı mRNA aşısı geliştiriliyor

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Vakalarında Artış İçin Uzmanlar Uyarıyor

SCÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, havaların ısınmasıyla birlikte kırsalda ortaya çıkan ve yaklaşık 23 yıldır Türkiye’de ölümlere yol açan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Nisan ayıyla birlikte vakaların tekrar görülmeye başlandığını belirten Prof. Dr. Çetin, şu ifadelerde bulundu:

“Şu anda Orta ve Doğu Anadolu Bölgesi illerinde, Sivas, Yozgat, Tokat, Amasya, Giresun, Erzincan, Gümüşhane gibi illerde yoğunlukta olmak üzere ülkemizde kene ısırma vakaları görülmeye başladı. Bu durum KKKA hastalığı vakalarının hem ilimizde hem de çevre illerde arttığını gösteriyor. Mayıs ayından itibaren kene popülasyonunun artmasıyla birlikte ısırma vakalarının artabileceğini ve dolayısıyla KKKA vakalarında artış beklediğimizi öngörüyoruz. Vatandaşlarımız bu dönemde daha dikkatli olmalı. Açık alanlarda bulunan insanlar özellikle tedbirli olmalıdır. Piknik yaparken veya doğada aktiviteler yaparken kene ısırma riskinin her zaman olduğunu unutmamalı ve bu konuda önlem almalıdır. Özellikle otluk alanlarda, tabiat ortamında bulunan kenelere karşı pantolon paçalarının çorapların içine sokulması önemlidir. Yapılan araştırmaların gösterdiğine göre kenelerin vücuda girmesinin büyük bir kısmı pantolon paçalarından ve bacaklardan olmaktadır. Ayrıca açık renkli giysiler giymek de önemlidir.”

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığında önemli artış var

Prof. Dr. Çetin, kene popülasyonundaki artışın sadece Türkiye’de değil; Orta Doğu ülkeleri, Afrika ve Balkanlar’da da ciddi boyutta yaşandığını belirterek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarının İran, Irak, Azerbaycan gibi ülkelerde de arttığını vurguladı. Bu sebeple halk sağlığı açısından acil önlemler alınması gerektiğini dile getirdi. Özellikle göçmen kuşların hastalık taşıyan keneleri başka bölgelere aktarabileceğine dikkat çekti.

“Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde etkili ilaç geliştirme çalışmaları yapılıyor”

Dünya genelinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi için etkili ilaç geliştirme çalışmalarının yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Çetin, şu ifadelere yer verdi:

“Başlangıçta denenmiş olan klasik aşılar etkisiz kalmış olabilir, ancak günümüzde geliştirilen mRNA teknolojisine sahip aşılar daha etkili olmaktadır. Eğer klinik çalışmalar bu aşamada başarılı olursa, önümüzdeki yıllarda KKKA hastalığına karşı aşının uygulanmaya başlayacağını öngörebiliriz. Ayrıca antiviral ilaçlarla tedavi edilen hastalık için daha etkili bir ilaç geliştirme çalışmaları da devam etmektedir. Bu çalışmalar Dünya Sağlık Örgütü’nün liderliğinde birkaç konsorsiyum tarafından sürdürülmektedir. Ülkemizden ve üniversitemizden de katılımcıların bulunduğu konsorsiyumlarda çalışmalar devam etmektedir.”

Related Posts

Kene kabusu geri döndü: Çin menşeli yeni tür bulundu!

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene vakalarında endişe verici artış yaşanıyor. Çin menşeli yeni bir türün Türkiye’de tespit edilmesi ve bazı illerde can kayıplarının yaşanması, uzmanları alarma geçirdi. Özellikle ter ve idrar kokusunun keneleri çektiği uyarısı dikkat çekti.

Uzmanlardan kritik kene uyarısı: Elinizle ezmeyin!

Erciyes Üniversitesi’nden(ERÜ) Prof. Dr. Orhan Yıldız, “En büyük hatalardan biri, insanlar keneyi kendi çıkarıp tırnakları ile ezmeye çalışıyor. Bu yüzde 100 bulaş anlamına gelir. Bu nedenle bu tür uygulamalardan kaçınmak gerekir” dedi.

Günümüzde Arkadaşlıklar Çıkar Üzerinden Kuruluyor!

Uzmanlar, günümüzde arkadaşlıkların çıkar ilişkileri üzerinden kurulduğunu belirterek, yoldaşlık geleneğinin de sürdüğünü ifade etti. 

Sağlıklı bağırsak rehberi: Ne yemeliyiz, nelerden kaçınmalıyız?

Sağlıklı bağırsak rehberi: Ne yemeliyiz, nelerden kaçınmalıyız?

Kokusuyla yalnızlaştıran genetik hastalık: Balık Kokusu Sendromu

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik ve Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi’nden Prof. Dr. Zeynep Ocak, halk arasında “balık kokusu sendromu” olarak bilinen Trimetilaminüri (TMAU) hastalığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Genetik kökenli bir metabolizma bozukluğu olan bu rahatsızlıkta farkındalık, hem tanı hem de yönetim açısından büyük önem taşıyor.

Yaşlanmayı tersine çevirebilecek 6 yiyecek bulundu

Yaşlanmayı durdurmanın anahtarı sandığınızdan daha yakın olabilir. Yeni bir araştırma, doğal ve bitki bazlı beslenmenin hücresel yaşlanmayı yavaşlattığını gösterdi. Bilim insanlarına göre, doğru besinlerle vücut biyolojik yaşını geriye alabilir.