10 bin adımı unutun: Sağlıklı bir yaşam için günde kaç adım yeterli?

Saatte 10 bin adım atma efsanesi! Araştırmaya göre sağlıklı kalmanın anahtarı sayı değil!

Yapılan bir araştırmaya göre, günlük olarak atılan adım sayısı, kalp hastalıkları, demans, kanser ve depresyon gibi ciddi sağlık sorunları riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Saatte 10 bin adım atma zorunluluğu yok!

Araştırma lideri Dr. Melody Ding, “Günde 10 bin adım atmamız gerektiği yönünde bir yaygın inanış var ancak bu konuda bilimsel bir dayanak bulunmamaktadır.” şeklinde konuştu.

10 bin adım yaklaşık 8 kilometreye tekabül eder fakat her bireyin adım uzunluğu farklı olduğundan dolayı bu mesafe kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Uzun boylu ve hızlı yürüyen bireyler, daha az adım atarak daha fazla mesafe katedebilirler.

“10 bin adım” hedefi aslında 1964 Tokyo Olimpiyatları öncesinde Japonya’da pazarlanan “manpo-kei” adlı bir adım sayarın reklam kampanyasından ortaya çıkmıştır. Bu ifade “10 bin adım ölçer” anlamına gelir ve zamanla yaygın bir sağlık tavsiyesi haline gelmiştir.

160 binden fazla katılımcı incelendi

Yapılan yeni bir araştırma, dünyanın farklı bölgelerinden 160 binden fazla yetişkinin sağlık ve aktivite verilerini analiz etti.

Günde 2 bin adım atanlarla kıyaslandığında, 7 bin adımın aşağıdaki oranlarda riski azalttığı görüldü:

Kalp-damar hastalıklarında yüzde 25

Kanserde yüzde 6

Demans durumunda yüzde 38

Depresyonda yüzde 22

Ancak araştırmacılar, bazı oranların az veriye dayandığı için daha az güvenilir olabileceğine dikkat çekti. Genel sonuçlar ise, sadece 4 bin adımın dahi 2 bin adıma kıyasla sağlık açısından daha faydalı olduğunu gösterdi.

7 bin adımın üzerinde, sağlık yararları birçok hastalık için sabitlenirken, kalp sağlığı için daha fazla yürümenin ek faydaları olduğu belirtildi.

“Sayılar değil, hareket önemli!”

Kalp krizi geçirdikten sonrasında her gün düzenli yürüyüşe başlayan 64 yaşındaki Jon Stride, yaptığı açıklamada, “Önemli olan dışarı çıkmak, hareket etmek. Rakamlar kadar ruhsal sağlık için de büyük faydası var” dedi.

Dorset’te kırsal bir kasabada yaşayan Stride, her sabah bir saat yürüdüğünü ve genellikle köpeksiz dışarı çıkan tek kişi olduğunu vurguladı.

Akıllı telefonundaki adım sayacıyla kendisine meydan okuyan Stride, “Belirli bir seviyeye ulaşınca, ‘Biraz daha yürüyebilirim’ diyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Daha ulaşılabilir bir hedef olabilir

Çoğu sağlık otoritesi, günlük adım sayısına odaklanmak yerine haftalık egzersiz süresine dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü örneğin, haftada en az 150 dakika orta düzeyde veya 75 dakika yoğun fiziksel aktivite öneriyor.

Dr. Ding, bu süreye yönelik önerilerin herkes için anlaşılır olmayabileceğini vurgulayarak, “Yüzme, bisiklet ya da engellere sahip olanlar gibi bazı insanlar adım atamayabilir. Ancak adım sayısı, bunların yanında sunulabilecek pratik bir öneri olabilir.” şeklinde konuştu.

Brunel Üniversitesi’nden Dr. Daniel Bailey ise, bu çalışmanın ‘günde 10 bin adım’ klişesini sorgulattığını belirtti. Daha aktif bireyler için 10 bin adım makul bir hedef olabilir ancak çoğu insan için 5 ila 7 bin adım daha gerçekçi ve ulaşılabilir olabilir.

Portsmouth Üniversitesi’nden Dr. Andrew Scott da kesin sayıların önemli olmadığını vurgulayarak, “Ne kadar fazla hareket, o kadar iyidir.” diyerek, özellikle hareketsiz günlerde sayıya takılmamak gerektiğini söyledi.

Related Posts

Metan Gazı sessiz tehlike: Belirtiler, önlemler ve ilk yardım yöntemleri

Irak’ın Kuzeyinde metan gazı zehirlenmesi nedeniyle 12 askerimizin şehit olmasının ardından Metan Gazı konusu tekrar gündeme geldi. Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. Özlem Karagöl, metan gazı ile ilgili kapsamlı bir bilgilendirme yaptı. Peki, metan gazı nedir, nasıl oluşur? Metan gazı zehirlenmesi belirtileri neler?

Kene kabusu geri döndü: Çin menşeli yeni tür bulundu!

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene vakalarında endişe verici artış yaşanıyor. Çin menşeli yeni bir türün Türkiye’de tespit edilmesi ve bazı illerde can kayıplarının yaşanması, uzmanları alarma geçirdi. Özellikle ter ve idrar kokusunun keneleri çektiği uyarısı dikkat çekti.

Uzmanlardan kritik kene uyarısı: Elinizle ezmeyin!

Erciyes Üniversitesi’nden(ERÜ) Prof. Dr. Orhan Yıldız, “En büyük hatalardan biri, insanlar keneyi kendi çıkarıp tırnakları ile ezmeye çalışıyor. Bu yüzde 100 bulaş anlamına gelir. Bu nedenle bu tür uygulamalardan kaçınmak gerekir” dedi.

Günümüzde Arkadaşlıklar Çıkar Üzerinden Kuruluyor!

Uzmanlar, günümüzde arkadaşlıkların çıkar ilişkileri üzerinden kurulduğunu belirterek, yoldaşlık geleneğinin de sürdüğünü ifade etti. 

Sağlıklı bağırsak rehberi: Ne yemeliyiz, nelerden kaçınmalıyız?

Sağlıklı bağırsak rehberi: Ne yemeliyiz, nelerden kaçınmalıyız?

Kokusuyla yalnızlaştıran genetik hastalık: Balık Kokusu Sendromu

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik ve Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi’nden Prof. Dr. Zeynep Ocak, halk arasında “balık kokusu sendromu” olarak bilinen Trimetilaminüri (TMAU) hastalığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Genetik kökenli bir metabolizma bozukluğu olan bu rahatsızlıkta farkındalık, hem tanı hem de yönetim açısından büyük önem taşıyor.